11 Temmuz 2006

Kitaplarım Geldi

Michael Talbot’un Holografik Evren adlı kitabını sipariş etmek için okumakta olduğum kitabın bitmesini bekliyordum. Sonunda geçen hafta, bu sefer kendime daha cömert davranarak, birkaç başka kitapla birlikte ısmarladım, -internet kitapçılarının gözünü seveyim- Pazartesi elime ulaştı. Büyük bir iştahla okumaya başladım, şu an ilk üç bölümü bitirdim.

Beyin bir hologramdır, evren bir hologramdır ve holografik model ve psikoloji başlıklarında ilk kez rastladığım, çok çarpıcı gelen bir şeye rastlamadım, hepsi yogada, meditasyonda, kişisel gelişim workshoplarında, metafizik kurslarında, nlp’de, imgeleme egzersizlerinde, reikide, düşünce yoluyla tedavide, kitaplarda, sufizmde, fraktal geometride, kaosta, kuantum fiziğinde parça parça okuduğum şeylerin –çok yönlü biri olduğumdan bahsetmiş miydim hiç?- birbiriyle bağlantılarıyla birlikte yer aldığı derli toplu bir kitap olarak göründü. Şimdi abartıp, ben zaten bunları ve diğer her şeyi bilerek doğmuşum diyeceğim, o da kitapta var; başparmağınızın tırnağında andromeda galaksisinin bilgisine ulaşabilirsiniz diyor bir yerinde.


Neyse, çok da uzun sayılmayacak son yaşamımda –ehem, canım istediğinde ağzım çok iyi laf yapar demiş miydim peki?- bu kadar çok şeye elimi atıp büyük bir kararlılıkla hepsini bırakmamın sebebi bunların etkilerine inanmadığım falan değil. Aksine, öğrenmekten hep keyif almışımdır, yaşamımdaki pratik etkilerini test etme sebatını da genellikle göstermişimdir. Ancak son zamanda karşıma çıkan bir rehberin –kendisi öyle diyordu- dediği de doğru; bilgi güçtür. Burada devreye bilinç düzeyi girer, idrak girer, niyet girer… Ve bunlar hayattan ayrı şeyler değildir. İster dini, ister bilimsel, ister yeni çağ, ya da ismi ne olursa olsun, hepsi hayatı açıklayan bilgiler. Tam bu sırada bacağıma feci bir kramp girdi, beni yetkin olmadığım konularda atıp tutmaktan alıkoydu.Oy oy oy!


Sözü şık bir şekilde eski yazılarımdaki imzama bağlamak istedim -Pınar, içinden geleni yapmaya söz vermiştir- yapamadım, olsun. Ayrıca bu kadar kendimden bahsetmek… Ne bileyim? Gerekli mi yani?! İyisi mi fani okuyucularımı da düşünerek doz aşımına yol açmayayım ve burada veda edeyim.

Hiç yorum yok: