24 Aralık 2007

Spiritüel Filmler Sitesi: Sinematin

Son zamanlarda izlediğim en güzel spiritüel film Otoyol 60 –Interstate 60- idi. Dileklerimiz ve bunların gerçekleşme prosedürü hakkında muzip bir bakış açısından çekilmiş, klasik olmayı hak eden bir filmdi. Yapım yılı 2000, çok eski değil, üstelik ilgi alanıma giren bir film ancak ya vizyonda çok kısa süre kaldığı veya buralara hiç uğramadığı için kaçırmışım.

Bir diğer film, Gizli Bahçe –secret garden- Aynı isimde sanırım bir bağımsız film de izlemiştim, Natali Portman’ın başrolünde oynadığı. Bu ondan tamamen bağımsız, hayattaki en önemli şeyleri bir çocuğun nasıl öğrendiğini anlatan, ağızda şeker tadı bırakan bir filmdi. Ekilen tohumların bir bahçeyi canlandırdığı, bütün çiçeklerin hızlı çekimle bir anda açtığı ve yeni doğmuş kuzunun yürümeyi öğrendiği sahnelerini tekrar tekrar izledim!

Bir de Chronos var son zamanlarda izlediğim ve pek beğendiğim. Belgesel desem değil, bağımsız desem değil. Imax için çekildiğinden olsa gerek hedef kitlesi iyice dar ve doğal olarak bize ulaşmamış. Filmde binlerce yıldır duran heykellerin üzerinden uçan bulutları unutmam mümkün değil. Metro istasyonlarından karıncalar misali geçip gittiklerimizi de… Hayattan da böyle geçip gidiyoruz, bu bulunması çok zor film sayesinde hatırladım.

Bir –one- adında bir Amerikan bağımsızını geçmemeli. Bir gün hepimiz kadar normal, sıradan bir insan tutup da bir olmak üzerine bir film çekmeye karar veriyor. Yine kendisi gibi film çekmekle o ana kadar işi olmamış iki arkadaşı da ona yardım ediyor. O kadar festival kuşu bilirim kendimi, bağımsız ya da değil hiçbir film festivalinde denk gelmedim şimdiye kadar iyi mi?!

The Secret ilk çıktığında ortalığı kavurdu ve bir piyasa oluşturmuş oldu. Yapımcıları sağ olsun kuantum fiziği alanındaki gelişmeler hava durumu öngörüleri gibi ortalığa döküldü, herhangi bir insanın genel kültürüne girdi. Peki ya her şeyi açıklaması umulan teorinin –theory of everything- tarihçesi ve şu anki durumunu bilen var mı? Artık M Teorisi –M-Theory- adını almış olan İpçik Teorisini –String Theory- ben üç cdlik Zarif Evren –Elegant Univerce- adlı filmden öğrendim. Bu filmi –ve tabii diğerlerini- nasıl bulduğuma gelince… Tabii ki vizyonda izlemedim, Sinematin sayesinde buldum!

Şimdiye kadar spiritüel filmleri izlemek isteyip de bu kaynağı bilmeyenlere anlatmak bir görevdir. Efendim, sinematin, benim de yazarı olduğum derki’nin editörünün diğer faydalı uğraşlarından biridir. Hasan, kendi ilgi alanına giren fakat az bulunan filmleri bulup, izlemekle yetinmemiş, bunlara Türkçe altyazı oluşturup bir güzel derlemektedir. Sitede bahsettiğim ve bahsetmediğim birbirinden güzel birçok filme dair bilgileri görebilir, filmlere nasıl ulaşacağınızı öğrenebilirsiniz.

19 Aralık 2007

Mahşer-i Cümbüş

Bir grup tiyatro sporcusunun resmi adı. Hadi grup ve tiyatroyu aynı cümle içinde kullanmakta bir yanlış yok. Sporcuyu eklemenin de bir o kadar doğru olduğunu canlı performanslarını izledikten sonra anladım. Duyanlar duymayanlara söylesin: onları mutlaka izleyin!

Mahşeri Cümbüşle tanışmamız nasıl oldu hatırlamıyorum. Hafta sonu, misal cumartesi evdeysem o saatte uyuyorumdur, dışarıdaysam da dışarıdayımdır, TV başında değil. Ancak her nasılsa cumartesileri Fox Tv’de gece yarısı başlayan programlarını bir şekilde keşfettim ve o günden sonra mahşer-i cümbüş, cumartesi geceleri uykumun katili oldu resmen!



Buraya kadar bir şey değil. Olanlar bir Cuma akşamı taksimdeki Hayalhane’de canlı olarak izledikten sonra oldu! Beyin Fırtınası performansı toplam 1.5 saat sürdü. Biraz daha uzun sürseydi ben ve diğer izleyiciler aralıksız gülmekten kaynaklanan sağlık sorunları yaşayabilirdik. Olanların komikliği o derece yani! Üstelik beyin fırtınasının etkileri sonrasında da devam etti. Hala aklıma geldikçe güldüğüm yetmezmiş gibi –etrafımdakiler gülme konusunda cömert bir insan olduğumu bilirler ancak bunu durup dururken yapmama alışık değillerdir, dolayısıyla imajımda hafif bir sarsıntı yaratmadı değil, durumu bilmeyip vah vah pek de gençmiş diye acıyanlar da cabası!- izleyecek canlı performans seçme konusunda diğer seçeneklere karşı ciddi bir beğenemezlik yarattı!

Bu kadar beğendiğin, gülmekten öleyazdığın performans ne ola ki diye soranlara ne desem boş: gidin izleyin. Tv’de izlemek –programın adı Anında Görüntü Osman Tan bişey sunuyor- fikir verebilir, canlı izledikten sonra ancak bir parmak bal kadar olduğunu siz de anlayacaksınız. Şahsen ben İstanbul’daki tüm arkadaşlarımla bir mahşeri cümbüş Beyin Fırtınası ya da Tiyatro Sporu performansında buluşmak üzere sözleştim. Ankara’daki bütün arkadaşlarıma da kendileri ve sevdiklerine hediye edecekleri en keyifli 90 dakika olduğunu anlattım.

Sitelerinden öğrendiğimiz kadarıyla İzmir’de de programları oluyor. İstanbul’da daha büyük salonlarda –BKM biletleri satışta- çıkacaklarmış, Hayalhanedeki gösterileri devam edecekmiş, TV programları eminim artacaktır… 5 yıl önce kurulduğunu öğrenince kendime esef ettim. Bence bildiğimiz tiyatro ve komedi anlayışını kökten değiştiren bir devrimdir mahşeri cümbüşün yaptığı. Bu özelliği ile bilet fiyatının her kuruşunu fazlasıyla hak eden tek canlı performans benim gözümde. Bana sorarsanız daha önce izleyen izlemeyen gitsin izlesin. Mahşer-i Cümbüş de bize tanıttıkları bu sporu iyice geliştirsin ve o, performans sonunda bize teşekkürler ederek kapıdan uğurladıkları samimiyetlerini korusun.

05 Aralık 2007

Big Break



Ve çocukluğumuzun tuğla oyununun yeni versiyonu diyebileceğimiz Big Break. Topa vurarak tuğlaları kırıyoruz ve süre bitmeden duvara ulaşmaya gayret ediyoruz. En eski haliyle bile nasıl eğlendiğimizi hatırlıyorum, bunda çeşit çeşit toplarla etkinliğini arttırabiliyoruz üstelik.

Oyunlara dair şu an söyleyebileceğim şey hepsinin güzel göründüğü. İnternet oyun piyasası aslında çok çeşitli zevklere hitap ediyor. Ders çalışmak yerine bilgisayar oyunlarının başına oturup kalkamayan genç nesilden anladığım kadarıyla işin ucu bucağı yok. Bu oyunlar bazılarına göre fazla basit gelebilir. -Bir arkadaşım bunları kendisine önermekle ona hakaret ettiğimi bile söyledi- Bunu bir kenara bırakırsak, şu kadarlık haliyle görsel olarak üç boyutlu, renkli, güzel tasarımlı yani çekici oyunlar olduğunu düşünüyorum. Hepsinin nasıl oynandığı ve kuralları güzel güzel anlatılmış. Dolayısıyla bilgisayarın başına yeni geçmiş insanların bile kısa sürede anlayıp oynamaya başlayabileceği cinsten oyunlar... Kaldı ki internette eğlence için geçirdiğimiz sürenin iş için geçirdiğimizden fazla olduğunu hepimiz biliyoruz. uVme hali hazırdaki ve çıkacak olan oyunlarıyla 5 dakikalık molalarımıza göz dikmişdurumda! Söylemedi demeyin! Üye olmak için isim, soyisim, mail adresi ve doğrulama kodunu yazıyorsunuz. Haydi tembellik etmeyin, nasılsa bir gün bu eğlencenin dışında kalamayacak ve üye olacaksın. Beni dinle, gel şimdi ol:)

Mystic Sudoku



İşte benim favori oyunum Sudoku! Kurallar aynı, 1den 9a kadar sayıların yer aldığı 3x3 lük 9 tane matrisin birleşiminden oluşan dev matrisi süre dolmadan doğru şekilde çözmek. Geçmişi çok fazla olmayan bu oyun beyin jimnastiğinin belki de en eğlenceli yolu olduğu için tüm dünyada seviliyor ve bir sürü bağımlısı demeyelim, tutkunu tarafından zevkle oynanıyor. Sadece sudoku içeren bulmaca kitaplarını internet siteleri gırla giderken uVme'de olmaması düşünülemezdi. Basit görünen bu oyunun zamanla öğrenilen yöntemleri vardır çözümsüzmüş gibi duran kısımlarını kısa sürede çözmeye yarayan, ve ben bunların hepsini biliyorum. Baştan söyleyeyim, yenilince ağlamayın!

Jumper Darts



Bu oyun nişan alma becerimizi kullanacağımız ve geliştireceğimiz bir oyun. Okumuzu yanıp sönen dilime isabet ettirmeyi deniyoruz. İnce kısımlarına atarsak daha yüksek puan alıyoruz. Yine zamana karşı yarışıyoruz ve finalde okumuzu ortadaki minik yuvarlağa denk getirdik mi öyle bir puan alıyoruz ki karşımızda kimse duramıyor!

Fruit Frenzy



Oyunlar giderek iştah açıcı olmaya başlıyor! Hazır gözlerimizi çalıştırmaya başlamışken durmuyoruz ve beynimizi de çalıştırdığımız bir oyuna geliyor sıra. Amacımız bir meyveden aynı sırada üç veya daha fazlasının yer aldığı şekilde düzenlemek. Ancak bunu yapmak için zamanımız kısa!

Arcade Ducks



Bu oyunda karşımıza çıkan hedefleri vuruyoruz. Hedefin herhangi bir yeri değil işaretli yerini isabet ettirmek bize daha fazla puan kazandırıyor. Ancak negatif değerli hedefleri vurmamak gerek. Oyunu henüz oynamadığım halde iyi bir göz jimnastiği olduğundan ve oynadıkça algılama hızını arttırdığından eminim!

Ball



Zevkli bir bilardo oynamaya ne dersiniz? Açıyı ve gücü ayarlayıp vuruş yapıyoruz. Sonra amaç sırayla yanan toplara vurarak süre dolmadan önce 9 topu deliğe göndermek. Eğer ışığı yanmayan toplara vurursak puan kaybediyoruz ona göre... Streetball'dan sonra ileri düzey kinetik için birebir!

Martian Ball



Bu oyunda da topu önce fırlatıp sonra vurmayı amaçlıyoruz. On hakkımını en etkin şekilde kullanan oyunun galibi oluyor.

Jigsaw War



Keskin gözler ve hızlı parmaklar bozulmuş bir yap-bozu ne kadar sürede tamamlayabilir? Sizce?

Bubble Trouble



Bu oyunda denizin derinliklerinden yüzeyine ulaşmaya çalışan bir balonu yönetiyoruz. Birşeylerden kaçmalı, bazı şeyleri ise toplamalı ve canlı olarak yüzeye ulaşmalıyız. Sevimli bir bilgisayar oyunu!

uVme oyunları

Buradaki mesajları aslında uVme oyunlarının görsellerinin internette bir adresi olsun diye hazırlıyorum. Ancak arama motorlarından en güzel, basit, beceri isteyen ve geliştiren, web tabanlı, flash ya da değil, bilgisayar oyunlarını arayıp gelenleri kısaca bilgilendirelim: oyunların piyasaya çıkış tarihi 21 ocak 2008. Eğer o tarihten önce beta teste katılmak isterseniz buradan ücretsiz üye olabilirsiniz. Yok ben detaylı açıklama isterim diyorsanız sizi www.internetpararehberi.com'a alalım.



Street Basketball basit bir oyun. Topun yerini, açısını ve fırlatma gücünü ayarlayıp atış yapıyoruz. Süre dolmadan 21 sayı yapmak amaç. Böylece çok fazla zaman almadığı gibi farkettirmeden kinetik çalıştırıyor.