05 Haziran 2008

İleri Hep İleri

Süha Bey, Müfide Hanımdan bir gün sonra geldi. Uzun boylu, beyaz saçlı beyaz bıyıklı bir ihtiyar delikanlı. Maaşların evden ödenmesi için ne yapmak gerektiğini sordu. Otomatik cevabımı verdim, maaşınızı bankadan pttye aldırırsanız 85 yaşın üzerindekilere sorgusuz, gelemeyecek durumda olanlara talepleri üzerine evden ödeme yapılıyor. Nüfus cüzdanını uzattı, doğum tarihi kısmına 00/00/1923 yazıyordu. Şaşkınlığımı görünce cumhuriyetin kurulduğu yıl doğmuşum, öyle yazmışlar şeklinde açıkladı. Kargo pantolonun üzerine kısa kollu kareli bir gömlek giymişti. Aksesuar olarak bel çantası ve modern bir güneş gözlüğü takıyordu. 85 yaşımdayım ama gelebilecek durumdayım, gerek yok o zaman dedi. Müfide Hanım geldi aklıma, dün de sizin gibi dinç bir bayan geldi 82 yaşındaymış, maşallah siz de yaşınızı hiç göstermiyorsunuz dedim. Çapkınca gülümsedi, siz de hiç göstermiyorsunuz küçük hanım dedi. Ben şaşkın, o çapkın hiç göstermiyorsunuzlaştık. Güneş gözlüğü hala gözünde olduğundan gözlerini göremedim, ne demek istediğini anlayamadım. Bir anlık sessizliğin ardından aniden kalktı, masamın yanında koca bir dağ oldu, yaşını göstermemenin hakkını veren çevik adımlarla gitti.

Ondan sonra 86 yaşında bir bayan geldi, üç yere üç farklı imza atması dışında bir sorunu yoktu. Ondan sonra Gülendam Hanım geldi, bana kredi vermiyorlar diyerek sitem etti. Yüzünde ilk dikkat çeken cildinin kırışıklarıydı. Zaman dik duruşundan, gür sesinden, enerjisinden bir şey eksiltemeyince hıncını yüzünü haritaya çeviren kırışıklıklarla almış sanki. Anlatıyor da anlatıyor, benim 61 yıllık hizmetim var, hemşirelikten emekliyim, hayatta kredi kullanmadım, maaşım var, ilk kez bir yakınımın ihtiyacı oldu, oğlu hapse girdi, ona vermek için kredi istedim, benim yaşımdakilere kredi verilmezmiş dediler. Nüfus cüzdanına baktım, 1919 doğumlu olduğunu görünce içimden yuh dedim. Kredi alınırken zorunlu olan hayat sigortasından ve onun yapılabileceği yaş limitinden bahsettim. Yapılabilse bile priminin çok yüksek çıkacağını söyledim. Ona söylemedim ama sigorta şirketimiz 85 yaşın üzerindeki insanların her an ölebileceğini düşündüğünden onlara hayat sigortası yapmıyor. Oysa Gülendam Hanımın hiç de her an ölecek gibi bir hali yoktu, Allah kaza vermesin, rahatlıkla dalya diyecek gibi duruyordu. Açıklamamı dinledikten sonra fazla ısrar etmeden gitti. Camın önünden geçerken onu izledim. Kırışıklıkları dışında 60 gösteren 89 yaşında bir bayan, kapri pantolonun üzerine tünik gömlek giymiş, ensesinde yaptığı atkuyruğunu kumaş kaplı bir topuza çeviren bir toka takmış, arkasını fötr şapkalar gibi kıvırdığı yazlık şapkasının siperliğini gözüne güneş gelmeyecek şekilde ayarlıyordu.Modası geçmiş geri gelmiş büyük güneş gözlükleri gözündeydi ancak yere değil ileriye baktığını anladım.

Hiç yorum yok: