01 Ocak 2007

Arkadaşımın Aşkısın Fraktal Sanat

Geçtiğimiz yıl blogla ilgili yapmak istediğim şeylerden biriydi fraktal geometri ya da fraktal sanat hakkında bir şeyler çiziktirmek. Hatta bir şeylerden daha çok şey çiziktirmiş olmak, kullandığım programı tamamen çözmüş, birbirinden güzel resimler yapmış ve hatta adım adım nasıl yaptığımı gösteren bir manuel yazmış olmak… Geçmiş zamandan fayda yok. Sanırım bu konu hakkında yapabileceğim en çok şeyi yılın son gününde yaptım ve fraktal geometriden bahsettiğim bir yazı yazıp derki’nin yeni sayısı için gönderdim. Ve tabii ki bunu derki için yaptığımdan burada ikinci baskı yapamıyorum ve pek özenerek yazdığım yazı için yeni sayının çıkmasını beklemekten başka bir şey öneremiyorum…



Ancak bu durum başta bağlantıları paylaşmak olmak üzere bu konuda derkide yapamadığım şeyleri burada yapmamı engellemiyor tabii ki! Söyleyin bakayım siz hiç wiki’de fractal, Benoit Mandelbrot, Mandelbrot set, Julia set, fractal art kelimelerini arattınız mı? Ben aradım buldum, üzerine söyleyecek sözüm yoktur hakim bey! Ben onlardan anlamam diyene Türkçesi de var! Üzerinde durduğumuz bu nokta tam da Scholz’un Mandelbrot’un kitabı hakkındaki yorumunu tekrarlamanın icap ettiği nokta oluyor: vay canına!*



Bu mesajı süsleyen fraktalların ilkinin sahibini hatırlamamakla birlikte pek beğendiğim için bir süredir arka plan olarak kullandığım the Avalanche, ikincisinin de Jos Leys’in 2006 Benoit Mandelbrot Fraktal Sanat Yarışması'nda dereceye giren eseri Indra Family ve üçüncüsünün de fi tarihinde kendi yaptığım Cin Ali olduğunu belirteyim. Hatta düşen çenemi kapatamayıp bu yarışmanın ICM’nin –International Congress of Matematicians (yani uluslar arası matematikçiler kongresi olur) sonuncusu 2006’da Madrit’te olmak üzere dört yılda bir gerçekleştirdiği kongresine bir güzellik katmak için ilk kez düzenlendiğini de ekleyeyim ve konuyla gayet ilgisiz bir soru sorayım:

İnternete Sunnyvale California’dan bağlanan ve buraları gün aşırı ziyaret eden sadık ve bir o kadar da gizemli okurumu bir yorum yazmaya yöneltmek için benden başka kimsenin merak etmediği başka hangi konular hakkında yazmam gerek acaba? İstatistiklerde görüyorum, merak ediyorum, kimdir, nedir, bu sadakatin sırrı nedendir diye… Gördüğün gibi burada kendimi bir şey zannetmek için epey çaba sarf ediyorum, meraktı interaktiviteydi ayağına topu sana attım, sen de bir el atıp yardımcı olursan sevinirim diyecektim :) Sessiz kalıp içinden işim olmaz dersen de canın sağolsun arkadaşım!




*Kaos, James Gleick, Tübitak Yayınları, 1995, sayfa 120:
Matematikçiler ve teorik fizikçiler Mandelbrot’un çalışmalarına ilgi göstermezken Scholz fraktal geometri araçlarını alıp hemen kullanmaya hazır olan tamamen pragmatik karakter yapısına sahip bir araştırıcıydı. Benoit Mandelbrot’un adını 1960’lı yıllarda, Mandelbrot’un daha iktisat alanında çalıştığı günlerde duyduğunda, Scholz da MIT’de lisansüstü düzeyinde öğrenciliğine devam ediyor ve vaktinin büyük kısmını depremlerle ilgili çok zorlu bir konuda harcıyordu. Büyük ve küçük depremlerin dağılımının özel bir matematik paternini takip ettiği, bunun da serbest piyasa şartlarının bulunduğu bir ekonomideki kişi başına gelirlerin dağılımına hükmeder görünen boyutsuzlaşma paterninin aynı olduğu yirmi yıldan beri artık gayet iyi anlaşılmış bulunuyordu. Yapılan gözlemler, bu dağılımın dünyada, depremlerin sayılıp ölçülebildiği her yerde bulunduğunu gösteriyordu. Depremlerin ne kadar düzensiz ve öngörülemez olduğu bir yana bırakılırsa ne türden fiziksel süreçlerin bu düzenliliği izah edebileceği sorusunu sormaya değerdi. Ya da Scholz’a öyle geliyordu. Sismologların birçoğu bu olguyu böylece kaydedip işlerine devam etmekten dolayı gayet mutluydular.

Scholz Mandelbrot’un adını hatırladı ve 1978’de bol resimli acayip ukala ve denklemlerle dolu bir kitap satın aldı. Kitabın adı Fractals: Form, Chance and Dimension (Fraktal- Şekil, Tesadüf ve Boyut) idi. Sanki Mandelbrot evren hakkında bildiği ya da şüphe ettiği ne varsa hepsini karman çorman edip bu tek ciltlik eserin içinde toplamıştı. Birkaç yıl sonra, hem bu kitap hem de bunun genişletilmiş ve gözden geçirilmiş şekli olan The Fractal Geometry of Nature (Doğanın Fraktal Geometrisi) yüksek matematik alanında şimdiye kadar hiçbir kitaba nasip olmayan bir satış rakamına ulaştı. Bu kitap üslup bakımından takibi zor ve okuyanda umutsuzluk yaratan bir eserdir, yer yer de esprili, edebi ve saydamsıztır. Mandelbrot da eserini ‘bir manifesto ve bir derleme’ olarak adlandırmıştır.

Başka bir, iki bilim dalında faaliyet gösteren, özellikle tabiatın malzeme bölümü üzerinde çalışan birkaç bilim adamı gibi Scholz da bu kitaptan nasıl yararlanacağını anlayabilmek için yıllarca düşünüp durdu. Hiçbir tarafında açıklık yoktu. Scholz, Fraktalar kitabından bahsederken, ‘Ne nasıl yapılır itabı değil bir vay canına kitabıdır’ diyordu…

Hiç yorum yok: