11 Aralık 2006

3. Salsa Cumhuriyet Kupası

Dansı, bakıyorum, profilimde beni enterese eden şeylerin ilki olarak yazmışım. Peki nasıl oldu da şimdiye kadar hologram yapmamanın yollarından biri, hatta en keyiflisi olarak dansla ilgili tek bir mesaj bile yazmadım ben de hayret ediyorum. Sanırım bunun için dün akşam gerçekleşen 3. Salsa Cumhuriyet Kupası gibi bir olayın gerçekleşmesini bekliyordum!



Kupanın gerçekleştiği Maslak Venue sanırım artık tamamen kapalı Refresh Venue adında bir yer olmuş. Ölçek bakımından düşününce kupanın popülasyonunu kaldıran başarılı bir seçim olmuş. Genel olarak yarışmanın programda yer aldığından daha geç başlaması dışında bir aksaklık yoktu.

Profesyonel çiftler, show çiftleri ve show grupları sırayla yarıştılar. Profesyonellerde ve show gruplarında birinciliği Antalyalılar (Esin Teke- Emre Çay) kaptı. Show çiftlerde ise aşağıda fotoğrafını gördüğünüz grup birinci oldu. Okullu dansçılardan olan iki delikanlıdan (Ümit Yumlu- Osman Aydın) oluşan bu grup yöresini bilmemekle beraber halk oyunlarından biri olduğunu bildiğim, fi tarihinde muhtemelen trt 2 de gördüğüm bu türü salsaya uyarlamışlar. Orijinal olmasına orjinaldi ancak ikinci grup olarak çıkan lastik gibi bir kız ve erkekten oluşan ve gecenin en enerjik showunu sunan Bursalı grubu (Sevgi Nur Bayraktar- İlker Gülcan) tartışmasız birinci olacağını düşündüğüm için birinciliği kapmalarına şaşırdım. İsimleri Hülya ve bişey diyesim geliyor, -kupa hakkında yazacağın belli, yanında kağıt kalem var, insan unutmamak için not alır değil mi- olan o çift hatırladığım kadarıyla çakmaktaşlardan (Esra Aydın- Hazım Muzaffer Gür Ankara) sonra gelip üçüncü oldu.



Profesyonel kısımda da benim favorim başkaydı. Antalyalı grubun performansını beğenmekle birlikte birinci olmalarına şaşırdım. Belki dansçıların vücut kütle endeksinin 18 civarında olmasını kıskanmışımdır, belki de dansı nasıl değerlendirmek gerektiği konusunda öğreneceğim şeyler vardır, belki ikisi de geçerlidir. Puanlama sistemi daha önce karşılaşmadığımız bir sistem olduğu için açık puanlama yapılmasına rağmen onlar da şaşırdı. Üçüncülüğü yine Antalya’dan katılan bir başka çift (Gülşen Karatoprak- Volkan Akkaya) aldı. Birinci ve üçüncü olan bu çiftlerin oluşturduğu show grubu (Los Diablos) bu alanda yine birinci oldu. Show gruplarında yarışan zaten dört grup vardı. İkinciliği hababam sınıfı koreografisi (Salsa a la Turca İstanbul), üçüncülüğü gördüğüm en fırlama delikanlının başını çektiği fat boy slim isimli dört kişilik grup, dördüncülüğü ise rueda yapan Kocaeli grubu aldı.

Yarışmalar ve ödül törenleri bittiğinde saat onikiye geliyordu. İzlenen onca güzel dansa rağmen aklımın bir köşesinde pek methedilen showlar vardı. Show yapacak çiftlerin ikisi de aynı zamanda jüride yer alıyordu: 2005 ve 2006 da dünya şampiyonu olan İtalyan çift Stefania Ressia ve Giorgio Bocca ile show salsa dalında kısa sürede dünya çapında ünlü olan İspanyol çift Roi Vasquez ve Talia Alvarez. Jüride adını özellikle anmamız gereken bir de Carlos Paz vardı ki kendisi Türkiye’ye salsayı getiren, ilk hocaları yetiştiren isim olarak biliniyor.

Buraya kadar gelmişken showlardan bahsetmek istiyorum, anlatacak kelime bulamıyorum. Süperdi! Stefania ve Giorgio iki showunda da aksesuar kullanımına dayalı koreografiler oluşturmuşlar ve bunda da çok başarılıydılar. Şampiyon olmaları boşuna değil yani. Düşününce teknik olarak zaten bütün detaylarını ustalıkla halletmiş dansçılar söz konusu olduğundan işe aksesuarları katmak fark yaratmak için etkili bir yöntem olmuş. Aksesuarlardan biri kendilerinden büyük bir plaj şemsiyesiydi dersem belki gözünüzün önünde canlanabilir…

Türkiye’ye ilk kez gelen Roi ve Talia da akrobatik salsanın tam anlamıyla gözünü çıkardılar. Onların showunda aksesuar kendi bedenleriydi. Öyle şekilden şekle girdiler ki Roi’nin bir tek Talia’yı top gibi sektirip basket atmadığı kaldı diyebilirim. Talia’nın o en zor, esneklik gerektiren figürlerde tüm mimiklerini kullanması, ben böyle de rahatım havaları tam bir profesyonellik ürünüydü sanırım.

Showların aralarında ve sonrasında gördüğüm en büyük Latin parti başladı. Tüm yarışmacılar, organizasyonda çalışanlar ve o zamana kadar dans etmek için yerinde zor bekleyen biz izleyiciler kendimizi piste attık. Neyse ki pist hepimizi alacak kadar büyüktü. Parti başlayınca duman üreten ve elinde kadehle dolaşan insanlar da eklendi ancak genel görünüm tam bir festival karnaval kutlama havasındaydı. Öyle ki sevgili hocamız Cihat Can ile katıldığımız Murphys gecelerinden sonra salsa ateşinin battal boyu böyle oluyormuş diye düşündüm.

Hiç yorum yok: