26 Ekim 2007

Ben Bugün _____ Gördüm!

Bu cümle kalıbı eskiden birlikte çalıştığımız, isimlerimiz gibi mizah anlayışımız da tıpatıp olan arkadaşımla yeni ya da zor bir kelimeyle karşılaştığımızda kullanıp sonra da kendi cümlemize güldüğümüz kalıp. İlkokulda kelime dağarcığımızı geliştirmek için okuma parçasında geçen birkaç kelimeyi cümle içinde kullanma ödevi verilirdi. Öğretmenin amaçladığı tabii ki çocuğun önce kelimenin anlamını öğrenmesi ardından içinde o kelimenin geçtiği anlamlı bir cümle kurması. Ancak bazı sivri zekalı öğrenciler(!) kelimenin anlamını bilmeden de anlamı sırıtmayan bir cümle ile işi kısa yoldan halledebilir: “Ben bugün embossed hologram gördüm.” Gibi… Eğer öğretmen durumu anlayıp sürekli aynı kalıbı kullanmamamızı söylerse bir sonraki günün ödevlerinde “Ben dün hologram laboratuarı gördüm.” Gibi bir cümleyle karşılaşır! Bizim kahve molalarımızı şenlendiren bu cümleleri hatırlayınca ilkokul öğretmenliğinin olmayanlara mizah anlayışı edindiren, olanların da bunu geliştiren bir meslek olduğunu düşündüm. Tabii ki bunu şimdi, bu yazıyı yazarken düşündüm. Dün hologram lablarını gezerken değil!



Enfes Perşembe taze hologramcı arkadaşım Aylin’le buluşup onun okulu Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’ne giderek başladı. Orada Doç. Dr. Necati Ecevit bize fizik bölümündeki hologram laboratuarını gezdirdi. Hatta gezdirmekle kalmayıp bize transmission ve denisyuk hologram düzeneklerini anlattı, daha önce çekilmiş hologramları gösterdi ve hologram teknolojisinin ileride deva olacağı konularla beynimizin sınırlarını genişletti.



Tam oradan ayrılmak üzereyken daha önce ziyaretimizi haber verdiğim MTM Holografi ve Güvenlik Sistemleri’nin Ar-Ge Bölümünden Hüseyin Gündoğdu aradı. Düzenledikleri hologram workshoplarına katılmak bir türlü mümkün olmamıştı. Şirkete laboratuarı görme davetinde ciddi olduğunu diğer Ar-Geci Süleyman Arkın’la gelip bizi alarak gösterdi. Orada fotoğraf çekemedik ancak üretimini yaptıkları embossed hologramları çektikleri ve geliştirdikleri labları gezdik. On yıldan beri bu işi yapan Türkiye’nin ilk hologramcısı, embossed hologramları dizayn eden Murat Meriç’le tanıştık. Ve embossed hologramın nasıl yapıldığını aşama aşama öğrendik. Anlattıklarına göre Ar-Ge Bölümü olarak yeni çıkan film ve kimyasalları deniyorlar, üretim aşamalarını mükemmelleştirme üzerine çalışıyorlarmış. İnnovasyon için bizi beklerken yani!

Bir hologram hobicisinin unutamayacağı şekilde geçen sabah boyunca duymaktan en hoşlandığım şey, Hüseyin Bey’in hologramı tanıtmak ve yaygınlaştırmak için lise hatta ilköğretim düzeyinde öğrencilere hologram workshopları düzenlemek vizyonuydu. Lise düzeyini geçmiş hologram hobicileri henüz bir sınıf dolduracak sayıda olmadığı için gençten yetiştirmek bence de iyi fikir. Ve dönüş yolunda Süleyman Bey’in söylediği gibi, her şey öğrenilir, yapılır; hologram dahil zor ya da imkansız bir şey yoktur…

Hiç yorum yok: