09 Ağustos 2007

Derki vs.

Bugün biraz nostalji yapalım. Bloga ilk yazmaya başladığımda, o zamanlar fevkaladenin fevkinde hobime yeni başlamış olmanın gazıyla haftada iki mesaj döşeniyordum. Yok deney meney yapmadıysam açıp fizik kitaplarını sitelerini iki çeviri, bir alıntı şeklinde ille de bir şey çıkarıyordum. Aferim bana! Söz uçuyor yazı kalıyor, istatistiklerde hala menger süngeri, heisenberg ilkesi arayan –muhtemelen ödev kopyalamakta olan lise öğrencileri- okurlarım o sayfalara ulaşıyor -umarım faydalanıyorlar- ve ben öğrendiğim bütün bu şey(!)leri hatırlıyor ancak etrafımdakilerin kafasını bunlarla daha az ütülüyorum.

Şimdi bu ziyadesiyle uzun ve gereksiz ve hatta amaçsız girizgahın nedeni ne olabilir? Tabii ki sabahtan beri yaptığım asıl işin tatildeyken oku-ya-madığım Perihan Mağden’in Radikaldeki yazılarını ard arda okuyup onun yazışına özenmiş olmam. Gerçi yazdıklarımı tekrar okuduğumda özenmiş olmakla kaldığımı görüyorum. Zaten herkesten bir tane var, değil mi?

Neyse, üstteki paragraftan ne anlıyoruz?
a- Ben bir Perihan Mağden okuruyum (doğru, yazdıklarının tamamına katılmam ancak yazım tarzının hassstasıyım!)
b- Ben tatile gittim geldim (doğru, hatta gittim gördüm geldim, ballandıra ballandıra da anlatırım içerikli mesajların yolda olduğunu bu vesileyle muştularım)
c- Sabahtan beri işe güce dokunduğum yok. (doğru, internet gazetelerinden köşe yazıları okuduğum yetmezmiş gibi on dakikalık kotalarda internete mesaj yerleştirmek gibi beceriler geliştiriyorum. Olsun, nihayetinde kendimi geliştiriyorum)
d- Konuyu bir türlü derki’nin 23. sayısının, içeriğinde benden dökülen incilerin de yer aldığı halde çıktığına getiremiyorum (ennn doğru cevap işte budur! Bu sayıdaki yazıyı çok severek yazdım –ne demekse artık- okuyun, oylayın ve hatta paylaşın)

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Hologram hariç herşey var :)
Salsa...

Pınar Y. dedi ki...

Hayat gibi...

Hoş geldin,

salsa iyidir, neredeyse hologram kada:)