25 Kasım 2006

84 Polonyum 210

Son haberlerle bu Ruslar beni korkutmaya başladı. Politikadan pek anlamam, olanları insani düzeyde değerlendirmeye gayret ederim. Bugün okuduğum bu haber beni isyanlara sevk etti. Tamam adam eskiden ajanmış, bir şeyler öğrenmiş, neyse ne! Ne biliyor olabilir ki açıklaması ya da sadece bilmesi hayatına malolsun?! Ve bunu yaptığı iddia edilen otoriteler… Yahu hiç mi başka yol yok? Sen tut güzide bilim insanlarının bambaşka şeyler için bulduğu şeyleri insanları zehirlemek için kullan. İnsan bir kaza falan ayarlar değil mi? Sanki suşi yedikten sonra kısacık süre içinde ölmek trafik kazası gibi sık görülen bir şey, bir de yok biz yapmadık diyorlar… Öyle olsa Japonya’da ve Amerika’da –onlar da tüm mutfakları amerikanlaştırıp marketlerde satılacak yaygınlığa ulaştırırlar ya- yaşayan adam kalmamış olması gerekiyordu. Böyle olunca bilgiyi böyle bir zihniyetin mevcut olduğu diyarlarda aramak şart mıdır diye sormadan edemiyor insan?!

Tabii ki cevap anında geliyor: İşte başka bir kıta başka bir hologram kursu! Hem de otuzda, ellide bir fiyatına! Dediğine göre Frank Defreitas amca, 20 küsur yıldır hayatını bu şekilde kazanıyormuş. Fiyatlama politikasına bakılırsa işini yaptığı sırada pek eğlendiğini söyleyebilirim. Yani hologramın temellerini anlatıp 4x5 inçlik hologramını da birlikte yaptığı iki saatlik bir workshopa 99 dolar biçip malzemeler için de sadece 20 dolar istiyorsa bu işi çok sevdiği içindir bu diye fikir yürütüyorum. Onun dışında festival festival gezerim, dilerseniz ayağınıza gelirim, hele bir sunum izleyin, benden olsun dediğini görünce bu sefer atlayıp batıya gidesim, Frank amcayı alnından öpesim geldi. Keşke herkes bilgiyi paylaşmada bu kadar cömert olsa, bileni öldürmek yerine yüceltse, ne güzel olur, değil mi?

Bu noktada aklıma bir komik anım geliyor aynı hizmete biçilen fiyat farklarıyla ilgili. Kısa saça ve havalı görünmeye meraklı olduğum zamanlarda yeni şehir değiştirmiş olmanın etkisiyle yeni bir kuaför edineyim diye aranırken arkadaş tavsiyesiyle yolum fiyatlar konusunda en başta olmaya iddialı bir salona düşmüştü. O zamanın parasıyla epey bir miktar bayılıp saçlarımı kestirmiştim. Asortik bir yer ya, adam üstüne para verseler razı gelmeyeceğin asimetrik bir kesimi bol iltifatlar eşliğinde yapıp beni mutlu göndermeyi başarmıştı. Fakat hem yeri sapa olduğundan hem de bütçemi sarsacağından bir sonraki kesim zamanı daha yakında ve yine kalburüstü bir salonu denemeye karar vermiştim. Koltuğa oturup saçlarımı incelerken salon sahibi kuaförümüz saçlarımın kesimini anlamaya çalışarak nerede kestirdiğimi sordu. Söyledim, o salonun ününü bildiği için bu sefer fiyatını sordu. Onu da söyledim ve adam hayretle bir cümle sarfetti ki durumu çok güzel özetliyordu: üh! Ne yaptı da o kadar para aldı? Guş mu gondurdu?!!! Hologram kurslarında da aynı hesap, yapılan iş, kullanılan malzeme ve bilgi malum. Ne yapıyor bu Ruslar? Kuş mu konduruyorlar acaba diye merak ediyoruz doğal olarak…

Hiç yorum yok: