02 Şubat 2009

Degrade

Ben bugün degrade kelimesinin anlamını öğrendim. Aferim bana! Ve bu kelimeyi cümle ve paragraf ve kompozisyon içinde kullandığım akıllara zarar bir metin yazdım, amanın diyorum.

Geçende bir öğlen, vitrinlerde ne var ne yok diye bakınırken bir mağazada mankenin üzerinde dehşetengiz bir elbise gördüm. Omuzlarından kıpkırmızı başlıyor, fuşyaya ve bordoya ve nihayet etekuçlarında mora dönüşüyor. Modelinde pek birşey yok, v yakalı kloş etekli bir elbise. Favori renk tayfımın tamamını bir elbisede görünce gözlerimi kamaştı. Mağazanın içinde bir süre o elbiseyi giyen cansız mankenle flört ettim diyebilirim. Etrafındaki raflarda dolaşıyorum, elime ne alsam onun yanında soluk kalıyor, bir elimdekine bakıyorum, bir de göz ucuyla mankene. Sırtımı dönüyorum, bu sefer karşımdaki aynada yansımasını görüyorum. Aklımdan düşünceler akıyor, böyle bir elbiseyi nerede giyeceksin, neyle giyeceksin, senin üzerinde iyi duracak mı, senin bedenin kalmış mı... Cık, o birbirinin içine geçmiş renkler aklımı çelmeye devam ediyor ve öğle tatilinin bitmesini fırsat bilerek kendimi dışarı atıyorum.

Sonra, hayat bu ya, o elbiseyi giyebileceğim bir olay olacak oluyor ve ben koşa koşa o mağazaya gidiyorum. İçimde elbise çok güzel olduğu için hepsinin satılıp bitmiş olduğu korkusuyla ulaştığımda hiç de öyle bir şey olmadığını görüyorum. Geriye bir tek üzerimde nasıl duracağı konusu kalıyor. Denediğimde sanki üzerime göre biçildiğini görünce derin bir oh çekip muzaffer bir havayla kasaya yönleniyorum.

Giyecek yer çıktı ya hazırlık yapmalı, ayakkabı çanta uydurmalı. Şu sıralar elimi attığım herşeyin gözünü çıkarma eğiliminde olduğumdan vitrinleri değil kumaşçıları gezmeye başlıyorum. Niyetim tam eteklerindeki mordan kumaş alıp Necmi Ustanın yolunu tutmak. Elbiseyi kumaş toplarının yanına tutarak uygun tonu bulmaya çalışıyoruz, elbiseyi düzgün katlamak için açınca kumaşçı şaşırarak 'e bunun kumaşı degradeymiş' diyor ve böylece hayatımda ilk kez bu kelimeyi duyuyorum. Duymakla kalmayayım öğreneyim diye soruyorum, baskı mı dokuma tekniği mi? Dokuma tekniği diyor ve kendisindeki örneklerden gösteriyor. Hmm, diyorum, ben bugün degrade kumaştan elbise aldım, degrade kumaşın bir dokuma tekniği olduğunu öğrendim, bunu anlatmalıyım.

2 yorum:

caner dedi ki...

tam da kadınların veya kendini kadın gibi hissedenlerin anlayabileceği bir yazı.
hemcinsleriniz bu alışveriş olayından ne haz alır sorusunun cevaplarsınız diye de bekledim.hayır belki satır araların şu "vahşi kapitalizm"e dem vurursunuz diye sonuna kadar da okudum.
but..
not:pardon galiba çok önyargılıyım

Pınar Y. dedi ki...

Tekrar merhaba Caner,

böyle katılımcı insanların okumasından çok hoşlandığımı söyleyerek başlamak istiyorum. yorumların için teşekkürler...

açıkçası hemcinslerimin alışveriş olayından ne haz aldığını ben de tam bilemiyorum. ben böylesine vurulduğum şeylerle karşılaştığımda şansım yaver gider ve üzerimde düşündüğüm gibi durursa, rahatsa ve kullanacağım birşeyse onları almaktan haz alırım. bu da pek sık olmaz. genel olarak alışverişi, alışveriş merkezlerini sevmeyen bir insanım...

bir alışverişkoliğin itirafları adında bir film ya vizyona girdi ya da girecek. bu gibi soruların cevabı o filmde olabilir...