17 Haziran 2006

Bugün hologram dünyası için ne yaptın?

Bu bloga başladığımdan beri kendime en sık sorduğum sorulardan biri oldu. Malum, bilgi engin bir deniz ve ulaştığım her bilgi devam etme isteğimi kamçılıyor. Kronolojik olmayan sırayla ben de yaptıklarımı sayayım:

Lazer işaretleyicimi söktüm. Şimdi, bunun üzerine bu radyonun içindeki adamlar nerede diye merak edip radyo televizyon dağıtan çocuklardan biri olduğumu açıklamak isterdim. Fakat değildim, aksine uslu uslu oturan, bebekleriyle oynayan tipik çocuklardandım. İçimdeki bilim aşkının alevlenmesi bu yaşıma kısmetmiş… Neyse, söktüm ve geri taktım. Üçlü pil setimin bağlantı kablolarını bağlayabileceğim bir eksi bir de artı uç bulabileceğimi ummuştum ancak açma düğmesini lehimledikleri için ve lehimi söksem bile topluiğne başı büyüklüğündeki alanları bağlayabileceğimi gözüm kesmediği için vazgeçtim. Hala çalışıyor, bir işe yaramıyor, ne fayda…

Hologram forumunda litiholo ile ilgili arama yaptım, moralim bozuldu. Ta iki üç yıl önce insanlar denemişler, ilan edildiği gibi basit olmadığını keşfetmişler, benimle benzer sorunlar yaşamışlar, vesaire. Bunları öğrenmek hoşuma gitmedi tabi. Sipariş vermeden önce yapsaydım bu işi diye düşündüm. Keşke demenin bugüne herhangi bir katkısı yok. Bana lazeri bozduktan sonra cevap yazan arkadaştan bir iki püf noktası öğrendim, onları denemek içindi lazer işaretleyiciyi sökme denemem.

Holowikiyi biraz kurcaladım. Her şey orada. Bir yandan okunacak öğrenecek ne çok şey olduğunu gördüm, gözüm döndü. Bir yandan da bu blog bunların Türkçeye çevirisinden mi ibaret olacak yani diye düşünüyorum. Yapılacak her şey yapılmış gibi geliyor.

Bilim Teknik haziran sayısında 39 yıllık arşivini dvd olarak veriyor. Bugün aldım ve ilk olarak hologram konusunu arattım. Var bir şeyler, temel şeyler, uygulama alanları hakkında yazılar ancak hepsini toplu halde görünce fazla genelci olduğunu düşündüm. Bilim teknik magazini gibi göründü birden… Aynı şey lazer konusunda yaptığım aramada da geçerli. Belki de öyle olması gerekiyor. Ansiklopedi değil sonuçta.

Kendime tatil ödevi verdim. Ne olduğunu söylemeyeceğim ancak tatil dönüşü hakkında yazarım büyük ihtimal. Bir de okuyucularıma tatil ödevi hazırladım. İstatistikleri kontrol ediyorum, ilginç, birkaç kişi şimdilik, hologram hakkında arayarak bulmuşlar blogu. Sağını solunu pek düzeltemediğim, içime sinen bir şekil bulamadığım için pek kimseye haber vermedim daha. Buna rağmen ziyaretçilerin olması daha bir hizada tutacak gibi beni.

Gelelim ödevimize… Hologram felsefesi hakkında bulabildiğim en kapsamlı Türkçe sayfanın adresini aktarıyorum. Hülya hanım, akıcı, açıklayıcı ve net bir şekilde benim demek isteyip de diyemediklerimi yazmış, kaynakları belirtmiş. Ben okudum, anladım ve ‘yalan dünya’ yerine ‘hologram dünya’ diye nara atarak hayata geri döndüm. Bakalım sizdeki etkisi ne olacak? Şimdi yalan olduğunu bile bile başka koordinatlarda biraz zaman geçirmek ve orada hologram yapmamanın keyifli yöntemlerini denemek üzere hazırlanmalıyım. Haftaya görüşmek üzere.

Hiç yorum yok: